Erkeklerin estetik olarak en çok saç kaybından muzdarip olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bazı erkekler için sakalsızlık, en az saçsızlık kadar psikolojik açıdan yıkıcı olabiliyor. Sakalı, bıyığı hiç çıkmayan ya da oldukça seyrek çıkan erkekler için köse tanımlaması yapılıyor. Sebebi ise genetik ya da hormonal faktörler. Erkeklerin sakallarıyla ilk tanışmaya başladığı dönemler ergenlik sürecine denk gelir. Köselik sorunu varsa ergenlikle birlikte kolayca anlaşılabilen bir durum. Sakal kaybı; yanma, kaza, yaralanma gibi sebeplerle meydana gelebileceği gibi dermatolojik bazı hastalıkların bir sonucu da gündeme gelebiliyor. Sakalın yeniden yapılandırılmasında kullanılan birçok tedavi mevcut. Ancak; yapılan araştırmalar, FUE tekniğinin kalıcı sakal kayıplarında kesin ve etkili sonuçlara ulaşmak için ideal bir yöntem olduğunu gösteriyor.
FUE İle Sakal Ekimi Sonuçlarına Dair Deneysel Bir Araştırma İncelemesi
22 Kasım 2021’de Pubmed’de yayınlanan bir makalede FUE tekniği ile sakal rekonstrüksiyonu tartışılmış ve sonuçlar değerlendirilmiş. 20 erkek hasta üzerinde yapılan deneysel çalışmada, alopesi areata vakaları çalışma dışı bırakılmış. Alopesi areata ile ilgili daha önceki yazılarıma şöyle bir göz atarsanız bunun nedenini kolaylıkla anlayabilirsiniz. Saçkıran olarak bildiğimiz alopesi areata; androgenetik alopeside ya da yanık vakalarda olduğu gibi kalıcı saç ya da kıl kaybına yol açmayabilir. Kişiler saçkıran sebebiyle kaybettikleri saçlarına, sakallarına ya da kaşlarına birkaç yıl içerisinde yeniden kavuşabilirler. Saç ekimi ya da diğer bölgelere ekim işlemi düşünmeden önce tekrar çıkmayacaklarından emin olmak gerekir. Dolayısıyla, bu tarz deneysel çalışmalarda alopesi areata vakalarına yer vermek yanıltıcı olabilir.
Yapılan çalışmada 3 hasta grubu ele alınmış:
Saç ekiminde olduğu gibi; kaş, bıyık, sakal gibi bölgeler için fazla sayıda grefte ihtiyaç duyulmaz. Belirlenen hastalarda FUE tekniği ile sınırlı sayıda greft toplanmış. Doğuştan sakalı olmayan hasta grubunda kanamayı minimum seviyeye indirgemek için adrenalin kullanılmış. Greft nakli gerçekleştirildikten 1 yıl sonra gözlemlenen sonuçlar ise şu şekilde paylaşılmış:
Araştırma sonucu; 19 hastanın sonuçlardan memnun kaldığını, 1 hastanınsa hoşnutsuz olduğunu gösteriyor.
FUE İle Sakal Ekimi Neden Avantajlı?
Saç ekimiyle henüz tanışmadığımız yıllarda; yanık sonrası yara izi tedavileri, doku çıkarma ya da doku genişletme teknikleriyle gerçekleştiriliyordu. Doğuştan gelen sakalsızlığın ise çözümü yoktu. Bu tip vakalarda FUE sonuçlarını belgeleyen sınırlı sayıda çalışma var. Ancak şu ana kadar elde edilen sonuçlar FUE ile sakal ekimi tedavisinin oldukça başarılı olduğunu gösteriyor. FUE donör alanda skar ve dikiş izi oluşmasını önleyen bir teknik. Greftlerin şeritler halinde çıkarılmasına gerek kalmıyor. Greftlerin yerleştirilmesinde, saç derisinin normal ve sağlıklı olması da önemli bir konu. Özellikle doğuştan sakalı olmayan kişilerde ekim işlemi bu sebeple nispeten daha kolay oluyor. Skarlı alopesi vakalarında damarlanma yeterince olmadığı için ekim sonrası istenilen yoğunluğa ulaşılamayabiliyor. FUE tekniğinin en büyük avantajlarından bir tanesi de doğal sonuçlar sunması. Bu da tekniğin doğru uygulanmasına bağlı. Ekim aşamasında yön ve açı tayini çok iyi yapılmalı. Zira yanlış açılardan ekilen greftler istenmeyen görsel sonuçlara sebebiyet veriyorlar.